Türkiye Otobüsçüler Federasyonu’nun geçtiğimiz bir sene içerisinde yaptığı faaliyetleri anlatarak başlayan Başkan Birol Özcan, sektörün yaşadığı sorunları hatırlatarak, “Tünelin ucunun karanlık olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi de hepimizin bildiği gibi köprü çıkışları, mazot ve dövizin durumu” dedi. 

 

U-EDTS Sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Birol Özcan, “Bakanlıkla görüştük. İlk etapta verilecek cezaların ertelenmesinin doğru olacağını, çünkü sektörün uygulamaya alışmasının belli bir süreç alacağını söyledik. Bunun üzerine üç bölgede toplantı yapmaya karar verdik. Eylül’ün 29’unda Konya’da, 6 Ekim’de Diyarbakır’da ve 13 Ekim’de Trabzon’da U-ETDS toplantılarımızı yapacağız” diye konuştu.

 

TOFED Heyetinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na yaptığı ziyaretlerde görüşülenleri aktaran Birol Özcan, “Sayın Bakan Yardımcısı Selim Dursun ile görüşmemizde, bizlere yönetmeliğin maddelerinin sektör lehine değişmesi için çalıştay sözü vermişti. Bu sözün tutulmasını bekliyoruz. Sayın Bakan Mehmet Cahit Turhan’a da sorunlarımızın hepsini ilettik. Bunların dışında bir şikayetimiz daha var, İstanbul için UKOME kararları alınıyor ama bu karar toplantılarında 21 kurum var, sektörün temsilcisi TOFED yok. Bu konuya dair daha fazla hassasiyet bekliyoruz. Ayrıca İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile de yüksek ihtimalle bir trafik güvenliği toplantısı yapacağız. Bu da netleştiğinde ayrıca bildireceğiz” dedi.

 

Sektörün kanayan yarası olan köprü geçişlerine dair açıklama yapan Özcan, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü meselesine gelecek olursak, bu konuyla ilgili artık daha da hareketlenmemiz gerekiyor. Bunun için de 81 ildeki firma sahibi arkadaşlarımızla görüşerek ortak bir çözüm önerisi yaratmak zorundayız. Çünkü sektör artık bu yükleri kaldıramıyor. Bu konuda yapacağımız ilk iş sorunlarımızı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştırmak olacaktır. 

 

Birol Özcan, Anadolu Yakası’na yapılması planlanan otogar için önerilerini Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ilettikleri ve kararı beklediklerini söyledi: “Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu ile görüşmemizde otogarlarla ilgili yaşadığımız sıkıntıları anlattık. Burada da Mehmetçik Vakfı’na ait arazinin Anadolu yakası otogarı için kullanılmasının ve buradan Avrupa’ya geçişte iki tane ara durak yapılmasının doğru olacağını ifade ettik. Önerimize sıcak baktılar ve şu an kendilerine ilettiğimiz dosya incelenme aşamasında.”

TOFED Genel Başkanı Birol Özcan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizler masa başında oturan insanlar değiliz. Sektörümüzün menfaatleri için sürekli hareket halindeyiz. Ancak sadece bizim değil, sizlerin ve tüm sektör mensuplarının da katılımıyla bu çalışmalar daha güçlü ve anlamlı hale gelecektir. Bu sebeple bu toplantı vesilesi ile tekrar tüm sektör mensuplarımıza aktif çalışma çağrısı yapıyorum. Herkesin emeği sektör için çok değerli olacaktır.”

 

Sektörü ilgilendiren her toplantıya katılıp söz alarak varoluş görevini yerine getirdiğini vurgulayan TOFED Genel Sekreteri Mevlüt İlgin, TOFED’in öncelik vermesi gereken üç konunun olduğunu söyleyerek, “Birincisi sektörde gözle görülür bir döviz sancısı var. Sektör döviz artışlarından dolayı sıkıntı yaşıyor, bütün ülke bu sıkıntıyı yaşıyor, hükümet de bu konuyla ilgili bir genelge yayınladı. Genelgede dövizle alış-veriş ve kiralamaların durdurulması istenmişti ama bu işlemler TL’ye hangi kurdan çevrilecek burada bir açıklık vardı. Şimdi siz konuşacaksınız bize yol yordam önereceksiniz biz de sektörün çatı örgütü olarak gerekenleri yapacağız” dedi.

 

İkinci önemli konu olarak akaryakıt fiyatlarındaki artışı işaret eden İlgin, bu konuda da çalışmaların devam ettiğini ve sektörün taleplerine açık olduklarını söyledi. Diğer büyük problem olarak da otogar sorunlarını dile getiren İlgin, şunları söyledi: “İzmir otogarı sektörün kangrenli bir organı durumuna geldi, aynı şekilde Mersin ve Adana otogarlarında da sıkıntılarımız var. Genel Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlardan tek ricam şudur bu üç konuyla ilgili söz alın ve bir şeyler söyleyin bizi yönlendirin. Biz, sizden fikirlerinizi almak istiyoruz ve bu fikirlerle genel başkanlığımız öncülüğünde çalışmalarımızı yapacağız.”

 

Hükümetin dövizle ilgili güzel bir kararname yayınladığını ancak bir takım açıklar olduğunu söyleyen İlgin, “Bizim hükümete kendimizi güzel bir dille anlatmamız lazım. Zaten bir kararname çıkmış, yani bu konuda elimiz güçlü. Ama tek açık nokta şu ki ‘geçmişe yönelik döviz borçları TL’ye uyarlanacak’ ibaresinin ucu açık, hangi kurdan hesaplanacağı meçhul” dedi. 

 

Üçüncü köprü ile ilgili de konuşan İlgin, devletin yüklenici firmaya verdiği garanti geçiş sayısının otobüsçülerle kapatılamayacağının altını çizdi. “Hükümet yetkililerine, üçüncü köprü için verilen 137 bin geçiş garantisini bizimle sağlayamayacaklarını anlatmamız gerekiyor” diyen ilgin sözlerini şöyle sonlandırdı: “İstanbul otogarından günde bin 500 otobüs çıkıyor 500-600 tanesi Çanakkale tarafına gidiyor geriye kalan 900 tanesi o köprüyü kullanıyor, 137 bin rakamının yanında devede kulak bile değil bu rakam. Bu sıkıntımızı, bu şekilde doğru düzgün, Sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde anlatırsak çözüm bulunacağına inanıyorum. 

 

Hükümet yetkililerine derdimizi anlatmak demek hükümete karşı gelmek demek değildir, biz ekmeğimizin peşindeyiz ve gidişatımız kötü. Bizim gelir kaybımızın dışında üçüncü köprü zorunluluğuna halkın da onayı yok ki, yolu uzuyor zaman kaybına uğruyor yolcumuz. Ben eminim ki Cumhurbaşkanımızın bizim bu çilelerimizden haberi yok, böylece haberdar olur ve bizi görüşmeye çağırır diye düşünüyorum.” 

 

Toplantıda söz alan TOFED Başkan Yardımcısı Hasan Yüksel Kurnaz ise sektörün zor günlerde olduğunu ve daha zor günlerin de yaklaştığını vurgulayarak sözlerine başladı. “Denizin bittiğini görmemiz gerekiyor” diyen Kurnaz, benzin fiyatlarında ÖTV frenine rağmen yüzde 36 oranında bir artış olduğunu dile getirdi. Sadece benzin fiyatındaki artışın bile gider kalemlerini çok etkilediğini belirten Kurnaz, “Bugün bir otobüs ortalama bin kilometre yol gidiyor ve bu yılbaşından bu yana ÖTV’den indirim sağlanmış olmasına rağmen mazot fiyatı yüzde 36 arttı. Bin kilometrede sadece mazot artışıyla fazladan 500 lira maliyet geldi, bu da ayda 15 bin TL yapar. Şu anda döviz yüzde 67 arttı ve henüz bu artış köprülere yansımadı, bu demek oluyor ki ek olarak 15 bin TL de köprüye ödeyeceğiz. Yani sadece iki gider kalemimize gelen zamla biz ayda fazladan 30 bin TL ödeyeceğiz. Kim bu kadar kazanıyor ki? Biz denizin bittiğini bir iki ay sonra sefer sayıları yarıya düştüğünde fark edeceğiz. Otobüsçü mazot parası bulamayacak, onu bulsa köprüye para veremeyecek” dedi.

Bu konuda ivedi adımlar atılması gerektiğinin altını çizen Kurnaz sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sektör olarak adımlar atmalıyız, ortak servis olur, ikram düşürmek olur bir şeyler yapmazsak artık yürütemeyeceğiz. Ankara yolunda yolcu başına 15 lira zam yapmamız gerekecek. Biz devletten yardım isteyeceğiz ama biz de bir şeyler yapmalıyız.” 

 

Sıkıntı çeken şirketlerin risk yönetimini bilmek zorunda olduklarını vurgulayan Genel Sekreter Yardımcısı Musa Çaktır, “Firmalar faaliyetlerini gözden geçirecek, servislerini küçültecek, ikramları kısacaklar giderleri hesaplayacaklar daha sonra çıkıp ‘biz maliyet hesaplarımızı yaptık, bu kalemlerde kesintiye gidebiliyoruz ancak bundan fazlasını yapamayız’ diyecekler. Bu aşamadan sonra devletten gerekli destek istenebilir. Biz de gidip bakanlığa bu isteklerimizi ileteceğiz” dedi. Sektördeki birçok ismin maliyet hesabı yapamadan şirket yönettiğinden yakınan Çaktır, “Böyle olursa kendi risklerini yönetemezler. Şirketler önce kendi bölgelerinde örgütlenecekler, aynı yolda yürüdüğü meslektaşlarıyla kucaklaşacaklar ondan sonrasında biz bu sektörün sivil toplum kuruluşu olarak gerekli adımları atıp en üst mevkilerde bu sektörün sesini duyuracağız.”

 

“Sorunlarımızı çözmenin tek yolu birbirimize kol kanat germektir” diyerek sözlerine başlayan TOFED Genel Başkan Yardımcısı Serdar Gerilakan, “Biz büyük bir sivil toplum örgütüyüz, bir araya gelip kenetlendiğimiz sürece halledemeyeceğimiz şey yoktur. Ben 32 yıldır bu sektörün içindeyim, mutfaktan geldim. Karayolu yolcu taşıma sektörünün kötü gidişatını değerlendirdiğimizde şunu söyleyebilirim; bu zamana kadar gördüğüm en net manzara, yaşanan sorunları birlik olmadan çözemeyeceğimizdir. Bu konuya özel olarak hassasiyet göstermemiz lazım. Bu işe emek veren, evine ekmek götüren her insanı düşünerek hareket etmek zorundayız. 

İzmir otogarında mevcut birçok problemin olduğuna da değinen Gerilakan, “İzmir otogarında da yaşadığımız bazı sıkıntılar var. Binlerce insan bu otogara giriş çıkış yapıyor ama bir x-ray cihazı bile yok. Bu güvenlik açısından büyük bir sorun” dedi.

 

Toplantının kapanışını yapan Genel Başkan Yardımcısı Selami Tırış ise şunları söyledi: “Dövizin yükselmesi, ülkedeki her sektör için büyük sorun haline geldi. Buna karşı yapacağımız en anlamlı şey de daha çok bir araya gelerek, daha yüksek ses çıkarmak olacaktır. Bunun dışında servisler konusunda da birçok defa bir araya geldik, toplantılar yaptık ama karara varamadık. Bu da sonuca ulaştırmamız gereken en önemli konulardan biri. Yine de her şeye rağmen yılmamalı ve mücadelemize devam etmeliyiz. TOFED de sorunlar noktasında elinden gelenin en iyisi yapıyor. Mümkün olduğu kadar el ele sırt sırta vererek bu işlerin üstesinden geleceğiz.”