BİR HATAYLA GELEN MUTLULUK

  • Anasayfa
  • Köşe Yazısı
  • BİR HATAYLA GELEN MUTLULUK
Geçen hafta yazımda Denizli’de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından bir Ulaştırma Şurası yapılacağı bilgisini paylaşmıştım. Bakanlık bürokratları bizzat arayarak bu bilginin yanlış olduğunu, Bakanlıkça böyle bir şura yapılmayacağını söylediler, Yönetmelikle ilgili bir çalıştay hazırlığı içerisinde olduklarını bildirdiler. Kendilerine teşekkür ederim. Bu durum hem sevindirdi beni hem üzdü.

Önce neden sevindiğimi söyleyeyim: Bu durum, Taşıma Dünyası gazetemizin köşe yazıları da dahil dikkatle okunuyor anlamına geldiği için sevindim. Demek ki gazetemiz titiz ve sektörün tabanına seslenen bir habercilik yapıyor. Bakanlık yetkilileri ve ulaştırma ile ilgili bürokratlar da bunu biliyorlar. 

Umutla bakmak için…
Üzüldüm, çünkü bizim de talebimiz olan bir Ulaştırma Şurası, yaşanmakta olan sorunlarımızın çözümü için ilk adım niteliğinde olacaktı ve kış sezonunda sektörün sorunlarının masaya yatırılmasıyla sezona umutla bakabilme imkanı doğacaktı.

Bu açıdan bakınca Bakanlık tarafından Yönetmelik ile ilgili bir çalıştay hazırlığı önemli bir adım. Sektörün böylesi çözüme yönelik çalışmalara ihtiyacı var. Hayat, yerinde durmuyor, dolayısıyla da kendimizi yeni şartlara uyarlamalıyız. Hele ki karayoluyla yolcu taşımacılığı gibi hareketli bir sektör için bu elzem. Başta TOFED olmak üzere mesleki sivil örgütlenmeler olarak hazırlıklarımızı tamamlayacak ve Bakanlık tarafından yapılacak bu çalıştayda sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerimizi sıralayacağız.

Eksiklikler giderilmeli
Kanun, Yönetmelik ve mevzuatla ilgili görüş, öneri ve düşüncelerimizi Bakanlığa bildirmiştik. Bu çalıştay için de sektörün aktif unsurları olarak Kanun, Yönetmelik ve genelgelerle yeniden değerlendirilecek mevzuatla sektörün yeniden ele alınmasını, eksikliklerinin giderilmesini sağlamalıyız. Bu çalıştay, sektörün yeniden şahlanışı olabilir, bunu bu şekilde görüp ona göre hazırlık yapmamız doğru bir adım olacaktır.

Küçük bir erteleme…
Bu arada, 9 Kasım’da yapılacağı bildirilen TOBB Başkanları Sektör Meclisleri Şurası’na Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın da katılacağı biliniyordu. Ülkemizin içinden geçtiği bu olağanüstü durumla doğrudan ilgili olarak Sayın Başbakan’ın programında yapılan bir değişiklik neticesinde bu şura ertelendi. Ertelenmesine üzüldüysek de, Sayın Başbakan’ın katılmasının sağlanması amacıyla böylesi bir gecikmeyi hoş gördük. Yine Bakanlık yetkililerinin bildirdiğine ve TOBB kaynaklarına göre bu erteleme çok uzun değil. Birkaç gün sonra bu şura mutlaka yapılacak. Hatırlanacağı üzere bu toplantı için her sektör meclisi beş beklentisini sektörel sorununu, çözüm önerisini sunacaktı. Sayın Başbakanın ki, Türkiye’nin en uzun süreyle Ulaştırma Bakanlığını yapmış bir kişi olarak bizim sektörümüzün sorunlarını çok yakından biliyor, bizimle birlikte davranacağına inanıyoruz. Biz, hazırlıklarımızı Sektör Meclisleri Şurası 9 Kasım’da yapılacakmış gibi tamamladık. Bu küçük erteleme bize hazırlıklarımızı bir kez daha gözden geçirme fırsatı verecek. En ufak bir detayı bile atlamak istemiyoruz. Çünkü karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörünün kaybedecek bir saniyesi bile yok artık.

Bir olumlu gelişme daha…
Gazetemizde haberini okuduğunuz bir önemli gelişme yaşandı geçen hafta. Turizm taşımacılığında kullanılan araçların yaşı 5’ten 10’a çıktı. Bu olumlu gelişme sevindirici. Ancak, turizm taşımacılığı, hepimizin bildiği gibi UDH Bakanlığının görev alanı içinde ve kanunla belirlenmiş bir hak. TTDER ve TUROD’un da vurguladığı gibi dünyanın hiçbir yerinde otobüsler için böyle bir yaş sınırlaması bulunmuyor. Bu açıdan bakınca da kaygı uyandırıcı. UKOME’ler kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş hakları ne diye ve hangi hakla değiştiriyor? Taşıma Kanun ve Yönetmeliğinde hangi turizm taşımacılığı aracının, hangi yolcu taşımacılığı otobüsünün hangi şekilde kullanılabileceği yer alıyor. Öyle ki neredeyse alfabedeki bütün harfler kadar belge türü var. Bu açıdan bakınca bir karmaşa çıkıyor karşımıza. Bu tür kararlar alınırken otobüsçüye de sorulması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca da, bu tür yaş sınırlandırmalarının sektörümüz hizmetine çok da yarar sağlamayacağı düşüncesindeyim.

Çelişkiler giderilmeli
Madem kanun ve yönetmeliklerden söz ettik, bir noktayı daha vurgulamakta fayda görüyorum. Taşıma Kanunu ile Yerel Yönetimler Kanunu açıkça çelişiyor. Yolcu taşımacılığının en önemli unsuru olan terminallerdir. Kanun, özel terminalleri teşvik ederken Büyükşehir Belediyeleri Kanunu böyle bir teşviki öngörmüyor. Taşımanın bütün unsurlarının, UHD Bakanlığı, belediyeler, mesleki örgütler, ticaret odaları ve TOBB’un yer alacağı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, üniversitelerin ve TMMOB’nin de katılacağı bir zorunlu komisyon belirlensin, terminallerin yerini, nasıl yapılacağını, giriş çıkışlarının ne şekilde olacağını, konumunu belirlesin ve terminaller bu zorunlu komisyonun denetiminde yapılıp işletilsin. Belediyelerin şehir dışına çıkarmak istedikleri terminaller, diğer taraftan hem daha çok maliyet getiriyor hem de seyahat özgürlüğünü kısıtlayacak kadar da çok engelliyor. Oysa terminaller diğer taşıma modlarıyla entegre olabilecek konumda inşa edilmeli, bağlantıları kurulmalı.

Herkese iyi haftalar, hayırlı kazançlar diliyorum
Mevlüt İLGİN
0 Yazısı Var

BENZER YAZILAR