Genel Sekreter Gözüyle - Yine Demokrasi Üzerine -2-

  • Anasayfa
  • Köşe Yazısı
  • Genel Sekreter Gözüyle - Yine Demokrasi Üzerine -2-

Genel Sekreter Gözüyle

Yine Demokrasi Üzerine -2-

15 Temmuz darbe girişiminin gerek TSK’nin emir ve komuta zincirinde olmayışından kaynaklanan nedenler, gerek seçimle gelmiş bir iktidar ve Cumhurbaşkanı’nın gösterdiği dirayet sonucunda başarıya ulaşamadı.

Gerek Cumhurbaşkanımız gerekse de Başbakanımızın darbe girişimini önlemede halk gücü ve iradesinin kullanmaları çok önemliydi. Devletin en  tepesinden iki önemli şahsiyetin ilk andan itibaren insanları sokağa davet etmeleri ve askeri yönetimleri daha önceki örneklerinden test etmiş Türk halkının bu davete anında olumlu tepki vererek,  meydanlara çıkması, demokrasiyi birebir savunması, halkın tankların üzerine çıkarak darbeyi önlemesini sağladı. O gün bugündür meydanların hiç boş kalmadığını ve demokrasi nöbetlerinin devam ettiğinin de hatırlatmakta fayda var elbette.

Burada darbenin önlenmesinde en önemli rolü üstlenen taraflardan birinin de görsel medya olduğu açıkça ortaya çıktı. Bütün baskılara ve işgallere rağmen görsel medya darbeye karşı sonuna kadar direndi. Medyanın yasama, yürütme ve yargıya ilave olarak 4’üncü kuvvet olarak Anayasaya işlenmesi gereği gün gibi ortaya çıktı. En sözde ‘Muhalif’ görünen ‘Bir kısım medya’ denilen Tv‘ler Cumhurbaşkanı’nın halka seslenmesini sağladı.  Böylece medya kuruluşları olarak ne kadar demokrasiye bağlı oldukları da ortaya çıktı. Zira Sayın Cumhurbaşkanı’nın halka seslenmesi ve buna aracılık eden medya darbenin önlenmesinde en önemli aktörler olmuşlardır.

Hazır medyanın özgür olmasının önemi bu kadar ortaya çıkmışken, OHAL idaresinin verdiği olağanüstü yetkiler sayesinde medyanın ‘Dizayn edilmesi’ düşünülmemelidir yönündeki görüşümü de buradan ifade edeyim.

Ne kadar muhalif olur ise olsun demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanması yeni darbe tohumlarının atılması demektir.

UNUTMAYALIM…

Darbeler, diktalar, cuntaların panzehiri gerçek bir demokrasidir, tam demokrasidir.

Bu arada Büyük İstanbul Otogarı’nın ismini15 Temmuz Demokrasi Otogarı olarak ilan eden AVTER Yönetimi ve kararın alınmasında etken olan Sayın Galip Öztürk’üde tebrik ederim.

Türkiye tarihinde ilk kez sektörü oluşturan unsurların, firma sahip ve acentelerin birleşerek, projelendirilmesinde, inşaatında, işletmesinde ortak bir irade gösterdiği otogara 15 Temmuz Demokrasi Otogarı adı verilmesini çok anlamlı buluyorum.  Bu ismi hak eden otogar ilelebet kalıcı olmalıdır.

Bu otogara hepimiz daha da fazla sahip çıkalım.

Mevlüt İLGİN
0 Yazısı Var

BENZER YAZILAR